Sitemizden Yararlanmak İçin Üye Olunuz !!! Türk ebru sanatı B-261910-üye_ol
Pozitif Seyir
Sitemizden Yararlanmak İçin Üye Olunuz !!! Türk ebru sanatı B-261910-üye_ol
Pozitif Seyir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaİletişimLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

  Türk ebru sanatı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
CooL_LiFe
™Pozitif Seyir™
™Pozitif Seyir™
CooL_LiFe


 Türk ebru sanatı Shanex10
Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok
 Türk ebru sanatı Shanex11
Kayıt tarihi : 07/08/10
 Türk ebru sanatı Shanex11
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 269
 Türk ebru sanatı Shanex11
<b>Nerden</b> Nerden : istanbul
 Türk ebru sanatı Shanex11
<b>Yaş</b> Yaş : 32
 Türk ebru sanatı Shanex11
Cinsiyet : Erkek  Türk ebru sanatı Shanex11
Ruh Halim : Tehlikeli
 Türk ebru sanatı Shanex11
Tuttuğu Takım : Galatasaraylı
 Türk ebru sanatı Shanex12

 Türk ebru sanatı Empty
MesajKonu: Türk ebru sanatı    Türk ebru sanatı I_icon_minitimeC.tesi Ağus. 07, 2010 10:57 pm

[size=12]Kağıt bezeme
sanatlarının en mühimlerinden olan ebruculuğun hangi tarihten beri
bilindiğini kesinlikle söylemek, bugün için imkansızdır; böyle bir
belgeden mahrumuz. Gerçi çok eski tarihli kitap ciltlerinde bile yan
kağıdı (kapak ile kitabı birbirine bağlayan kağıt) olarak ebru’yu
görmekteyiz. Ancak bu eserlerin yazıldıkları tarih bilinse bile, bizim
için, ebru’ya dair bir belge sayılamaz. Çünkü böyle eski yazmalar,
yüzyıllar botunca hiç değilse birkaç defa tamir görüp yenilenmiştir. Bu
ebru kağıtlarının da o tamir sırasında konulmuş olması muhtemeldir;
yani kitabın tarihinden çok sonraya ait olacağı akla gelir. Üzerinde
yazıldığı tarih kayıtlı olmak şartıyla bir hat örneği ihtiva eden ebru
kağıtları, zamanı göstermek bakımından bir vesika hükmündedir.
Görebildiklerimiz içinde tarihi olan en eski ebru kağıdı 962 H. (1554)
yılına ait bir Malik’i Deylemi yazısıdır.


Ebru’nun başlangıç
tarihini bulmak için hiç değilse Onbeşinci Asır’a kadar inilebilir.
Ancak, bir sanatın gelişmesi ve kabul görmesi için yüzlerce yıl geçmesi
gerektiğini ve kayıtlarda da detaylı bir arama yapılmadığını
düşünürsek bu sanatın çok daha eskilere dayanan bir geçmişi olduğunu
kabul etmemiz gerekir. Ayrıca, ebru kelimesinin Farsça’daki EBRİ
kökünden geldiğini iddia edenler olsa da, bu kelimenin kullanılmasından
yıllar öncesinde, Türkistan’da EBRE kelimesinin çok yakın anlamda
kullanıldığı bilinmektedir. Yani kelimenin Farsça’ya zamanın Türkçe’sinden
geçmiş olma olasılığı yüksektir. Osmanlı’nın son devirlerinde yaşamış
olan Üsküdarlı Şeyh Sadık Efendi, Ebru Sanatı’nın inceliklerini
öğrenmek için Buhara’ya gitmiştir. Bu da, Ebru Sanatı’nın Orta Asya
kökenli olduğuna dair güçlü bir kanıttır. (Malzemeler)
Tekne: Boyutları, üzerine Ebru
yapılacak kağıdın boyutlarından 1-2 cm daha büyük olmalıdır. Genel
olarak 35 cm × 50 cm boyutlarında ve 5-6 cm derinliğindedir. Galvaniz
kaplı sac ya da paslanmaz çelikten yapılmalıdır. Eskiden olduğu gibi
çam ağacından üretilirse, içi su sızdırmaması için ziftlenmelidir. Bazı
ebruzenler
iki tekne kullanırlar. Ikinci tekneye musluk suyu doldurulur. Ilık
teknede ebru hazırlanır, ikincisinde ise hazırlanan ebru yıkanır. Tek
teknede ebru hazırlamak ve oradan çekip almak daha çok kullanılan bir
yöntemdir.


Kitre:
Suya kıvam vermek için kullanılan bir sıvıdır. Genel olarak iç ve doğu
Anadolu bölgelerinde yetişen geven otunun çizilmesiyle elde edilen
sıvının kurumuş zamkı kullanılarak hazırlanır. Beyaz renkli zamk tercih
edilir.Salep, keten tohumu, ayva çekirdeği de kitre üretmek için
kullanılabilir; fakat daha sık kullanılan ve rahatça bulunabilen kitre,
geven bitkisinden elde edilir. Geven zamkı toz haline getirilmiş halde
satılmaktadır. Kitreli su şu şekilde hazırlanır: 7 lt suya 50 gr geven
tozu konur ve bir gece boyunca şişmesi beklenir.


Ertesi gün
sıkılarak naylon çoraptan geçirilir. Çorabın içinde erimemiş zamk
parçacıkları ve çöpler kalır. Geven zamkı iyice eriyene kadar bu sıkma
işlemine 2-3 defa devam edilir ve son olarak hiç sıkmadan çoraptaki
kitre tekneye süzülür. Kitreli suyun kıvamı çok önemlidir; içinde
gezdirilen çubuğun izi, çubuk çıkarıldığında ne öne doğru devam etmeli
ne de geriye doğru gitmelidir. Hazırlanan kitreli suyun fazlası
buzdolabında 1 ay saklanabilir. Kitreli suyun kötü kokması bozulduğunu
gösterir. Kitreli su ne kadar hızlı kirlenirse o kadar iyi kıvama
gelmiş demektir.
Öd: Ebrunun
asıl sihiri ödde saklıdır. Öd boyanın dibe çökmesine mani olunur,
boyaların birbirine karışmasını engeller. Mezbahadan alınan sığır ödü
bir metal kap içine konur. Bu metal kap, içinde su kaynayan bir başka
kabın içine konur. 20-30 dakika sonra ortaya çıkan kan ve köpük
temizlenir. Öd bir kavanoza alınarak soğutulur ve bir damlalık
kullanılarak boyalara konur. Çok açılması istenen boyalara bol öd
damlatılır. Kalkan balığı ödü de kullanılmakta ve boyaya farklı bir
hoşluk vermektedir. Eskiden öd yerine tütün yaprağı suyu da
kullanılırmış.

Boyalar:
Suda erimeyen, asit ve kazein içermeyen, ışıktan etkilenmeyen doğal
boyalar kullanılır. Sadece oksit, pigment ve toprak temelli boyalar
kullanılmaktadır. Memleketimizde çok çeşitli renkte toprak
bulunmaktadır ve bu bizler için büyük bir şanstır. Eğer renkli toprak
elde etmişsek bu toprak suya konur, iyice karıştırılır ve bir kaba
süzülür. Toprak tekrar 5-6 dakika karıştırılır ve yine bir kaba
süzülür. Dinlenmeye bırakılan toprak iyice çöktükten sonra üzerindeki
fazla su atılır ve bir boya olarak kullanıma hazır hale gelir. Eğer
boya satın alınmışsa, 50 cm × 50 cm boyutunda bir mermer ya da cam
yüzey üzerine 2-3 tatlı kaşığı konur, ortası havuz haline getirilerek
su eklenir, beşer dakika süreyle 4 kere 8 şekli çizilerek ezilir ve
ardından kullanılmak üzere bir kaba alınır.
ırça: At
kılından ve gül dalından yapılır. Gül dalı hem hafif olduğu hem de
küflenmediği için, at kılı ise boyaları emmediği için tercih edilir.

Desteseng: Boyayı ezmeye yarar, kolayca tutulmasını sağlayan özel bir şekli vardır, mermer kullanılarak üretilir.

Su:
Eskiden yağmur suyu kullanılırmış. Hava kirliliği nedeniyle yağmur
suları artık asit içermektedir. Bu nedenle sadece damıtılmış içme suyu
kullanılmaktadır.

Biz: Büyük, kalınca iğne olup, ebruya şekil vermekte kullanılır.

Diğer Malzemeler:
Bir tahta üzerine belli aralıklarla sıralanmış metal tellerden oluşan
taraklar; ezilen boyaları toplamak için spatula; boyaların konulduğu
ana kaplar; ödlü boyayı muhafaza etmek için kullanılan daha küçük
kaplar; emici nitelikte kağıt.

BATTAL EBRU : Boyaların
koyu renkten başlanarak, açık renge doğru fırça yardımıyla Kitreli su
üzerine serpilmesiyle elde edilir. Boyalar daha sonra kağıda geçirilir.
Basit bir ebru çeşidi gibi görünmekle birlikte, boyaların yüzeyde eşit
miktarda ve büyüklükte dağılmasını sağlamak, özellikle ebru yapmaya
yeni başlayanlar için pek de kolay olmamaktadır. Diğer ebru çeşitlerine
geçebilmek için önce Battal Ebruyu doğru yapmak gerekir.

GEL - GİT EBRUSU : Battal Ebru yapıldıktan sonra ince bir çubuk yardımıyla üzerine paralel çizgiler çekilerek oluşturulur.



ŞAL EBRUSU : Gel-Git
Ebrusu yapıldıktan sonra yine ince bir çubuk yardımıyla enine üç adet,
boyuna da iki adet ( S ) harfi, bunların aralarına da istenildiği gibi
kavisler çizilerek hazırlanır.



SOMAKİ (MERMER) EBRUSU : Gel-Git veya şal Ebrusu üzerine fırça yardımıyla Battal Ebru yapılarak elde edilir.



TARAKLI EBRU : Ebru
teknesinin eninden 5 mm. küçük tahtalarla, belli aralıklarla dizilmiş
toplu iğne, tel veya ince çivi ile hazırlanan taraklar kullanılarak
yapılır. Önce Gel-Git Ebrusu oluşturulur, daha sonra Gel-Git enine
hazırlandıysa boyuna, boyuna hazırlandıysa enine tarak yardımıyla
tarama yapılır. Eğer istenirse üzerine enine veya boyuna ” S ” harfleri
çizilerek taraklı şal ebrusu oluşturulur.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://pozitifseyir.hareketforum.com
 
Türk ebru sanatı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Çıkalım Türk Televizyonlarına(2)
» Türk Bayrağı Kodu
» Kahraman türk kadını
»  Türk Dilinin Yaşı Sorunu
» Sınır dışındaki tek Türk toprağı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kültür ve Sanat Rehberi :: Türk Dili-
Buraya geçin: