Akşam geçip gitti ve nerdeyse kayboldu ayın yüzü,
Yazık,ikinci akşamda eklenip birincinin ardından.
Gözümüzün önünde sona eriyor mutluluk işte.
Sen gelmedin ve yitirdik seni,
Öteki dileklerimizle birlikte.
Sen yoksun ,yerin boş kaldı.
Darma dağın olmuş bizler soluğumuzu kesip,
Sabırsız ve sıkıntılı sorup durduk gelmeyen ziyaretçiyi.
Bilmemki yılların ötesindede yokmuydun
Gölgenin izleri vardı her kelimede her anlamda,
Her köşede ve düşlerimin her birinde,kafamda canlanan.
Yokmuydun burdakilerden daha gerçekmiydin bilemiyorum.
Yüzlerce ziyaretçi bile dindiremiyordu.
Sana karşı duyduğum özlemi bir an.
Her biri gelmeyen bir ziyaretçinin
Görme tutkusunu coşturuyordu üstelik
Gelseydin diyelim,olmazya,
Ötekilerle birlikte olsaydık şuracıkta
Öteden beriden söz ederek,
Dilediğini konuşsaydı herkes ilgilendiği konuda.
Buradakilerden biri olmıyacakmıydın sende
Akşam sona eriyordu.
Bakıp druyorduk şuraya buraya.
Gecelerde gelmeyenlerin boş yerine bakıp
Soruyorduk birbirimize birbirimize bağrışarak
Gelmeyen bir ziyaretçinin onların arasında olup olmadığını.
Yinede ben gelmemeni isterim.
Eğer günün birinde çıkıp gelseydin
Anılarımın rengarenk evreninin kokusu yitip giderdi,
Kırılırdı düş dünyamın kanatları,
Türkümün sesi kısılırdı,
Alırdım avcumun içinde kalan kirlenmemiş tutkumun kırıntılarını,
Ve anlardım,düş görür gibi seni sevdiğimi.
Oysa sen etten ve kemiktensin orda.
Düşleyip duracağım Gelmeyen ziyaretçiyi.
Nazik El Melike 1923 IRAK