Bakanlığın raporuna göre Türkiye'de kaynak yetersizliği nedeniyle uyuşturucu kullanım anketi yapılamıyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yıllık, "Uluslar arası Narkotik Denetim
Stratejisi Raporu" açıklandı. 638 sayfalık raporda dünyadaki bütün
ülkelerle ilgili saptamalar yer aldı, Türkiye'ye de üç sayfa ayrıldı,
"Türkiye'de uyuşturucu kullanımı diğer ülkelere göre az ama tedavi olan
bağımlıların sayısı artıyor" denildi.
Türkiye'nin Güneybatı Asya uyuşturucularının Avrupa'ya nakli için büyük
transit rotalardan biri ve büyük narkotik kaçakçı ve satıcıları için bir
hazırlık alanı olduğu belirtildi. Uyuşturucu saflaştırılmasının Doğu
Anadolu'daki birçok bölgede sürdürüldüğü, bunların İran ve Türkiye
sınırının her iki yakasında bulunduğu belirtilen raporda, güvenlik
güçlerinin çalışmalarını diğer alanlar yanında, ana uyuşturucu
hammaddelerini ele geçirme üzerinde yoğunlaştırdığı kaydedildi. Raporda
şöyle denildi:
"Afyon, baz morfin ve eroin Afganistan'dan İran'a, Türkiye yoluyla da
Batı Avrupa'ya kaçırılmaktadır. Türkiye'den ABD'ye az miktarda afyon ve
eroin kaçakçılığı yapılmaktadır. Türk birimlerinin uyuşturucu trafiğini
önleme konusunda güçlü taahhütleri bulunmaktadır. Türk polisi, Jandarma
ve Gümrüklerle birlikte uyuşturucu kaçakçılığına karşı en etkin önleme
gücü olmayı sürdürmektedir. Türk yetkilileri büyük miktarda eroin ve ön
kimyasal ele geçirmeye devam etmektedir. Ele geçirilen miktarlar göz
önüne alındığında Türkiye'den multi-tonla ifade edilebilecek miktarda
uyuşturucunun kaçırılabilmesi söz konusudur." TÜRKİYE'DE KULLANIM ARTIYOR
Raporda uyuşturucu kullanımının diğer ülkelerle kıyaslandığında
Türkiye'de "az miktarda" ve ılımlı noktada kaldığı, ancak kliniklerde
tedavi gören bağımlı sayısının arttığı belirtildi. Hükümet ve konuyla
ilgili kuruluşların uyuşturucuyla mücadele konusuna giderek artan bir
şekilde önem verdiğine değinilen raporda, AMATEM'lerin başarılı çalışma
yaptıkları ancak bütçe yetersizliği dolayısıyla birkaç merkezin tedavi
yanında uyuşturucu kullanımını engellemeye yönelik çalışmalara
odaklanabildiği kaydedildi.
Raporda, "Sağlık Bakanlığı 1995'ten bu yana kaynak yetersizliği
nedeniyle bir uyuşturucu kullanımı anketi gerçekleştirememiştir. Sağlık
Bakanlığı 2007'de Alkol ve Diğer Uyuşturucular Üzerine Avrupa Okul
Anketi yapmayı planlıyordu, ancak Eğitim Bakanlığı'nın anket sorularına
ilişkin kimi itirazları anketi 2008'e erteledi" denildi. UYUŞTURUCUNUN HARİTASI
Türkiye'nin uyuşturucuyla mücadelede gerekli caydırıcı hukuki
yaptırımları uygulamakta olduğu, herhangi bir üst düzey kamu
görevlisinin adının bu tip bir kaçakçılığa karışmamış bulunduğu
anlatılan raporda, Türkiye'de küçük miktarda olan yasa dışı hint
keneviri ekiminin ABD üzerinde herhangi bir etkisi bulunmadığı ifade
edildi. Raporda afyon ekiminin kamu otoriteleri tarafından başarıyla
kontrol edildiği, buradan yasadışı piyasaya açık bir kaçış bulunmadığı
anlatıldı, "Uyuşturucu akışı/geçişi" bölümünde şöyle denildi:
"Türkiye kökenli satıcı ve ana satıcılar, yurtiçi ve yurtdışında
kaçakçılar, maddeleri işleyenler ve kara para kaçakçılarıyla birlikte
hareket etmektedirler. Afganistan Türkiye'ye ulaşan tüm afyonlu
uyuşturucuların kaynağıdır. Baz morfin ve eroin Afganistan'dan kimi
zaman Pakistan yoluyla İran'a ve oradan da Türkiye'ye kaçırılmaktadır.
Afyonlu uyuşturucular ve haşhaş aynı zamanda Türkiye'ye Türkmenistan,
Azerbaycan ve Gürcistan yoluyla, Afganistan'dan gelmektedir.
Türkiye'deki kimi suç unsurlarının, İran'da, İran-Türkiye yakınındaki
etnik Kürt bölgelerinde çalışan eroin laboratuarlarıyla ilgili olduğu
söylenmektedir. Son yıllarda Afganistan'dan bitmiş halde daha fazla,
İran'la Türkiye sınırının her iki tarafındaki laboratuarlardan ise daha
az miktarda eroinin geldiği belirlenmiştir. Bazıları Kürt olan Türkiye
kökenli uyuşturucu satıcıları Batı Avrupa'ya pazarlanan eroinin önemli
bölümünü kontrol etmektedir. Türk yetkililer 2005 yılının başından bu
yana ele geçirilen sentetik uyuşturucuların miktarında artış görüldüğünü
belirtmişlerdir. Türkiye'de ele geçirilen amfetamin türü uyarıcıların
büyük bölümü Doğu Avrupa'da üretilmektedir. Türkiye idari birimleri
özellikle kaptagon gibi amfetamin türü sentetik uyuşturucu imalatı
ortaya çıktığını rapor etmektedirler ki, bu Türkiye için görece yeni bir
olgudur."