Sitemizden Yararlanmak İçin Üye Olunuz !!!Oruç tutacaklar için öneriler B-261910-üye_ol
Pozitif Seyir
Sitemizden Yararlanmak İçin Üye Olunuz !!!Oruç tutacaklar için öneriler B-261910-üye_ol
Pozitif Seyir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaİletişimLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Oruç tutacaklar için öneriler

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
hsn25
™Pozitif Seyir™
™Pozitif Seyir™
hsn25


Oruç tutacaklar için öneriler Shanex10
Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok
Oruç tutacaklar için öneriler Shanex11
Kayıt tarihi : 11/08/10
Oruç tutacaklar için öneriler Shanex11
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 460
Oruç tutacaklar için öneriler Shanex11
<b>Nerden</b> Nerden : istanbul
Oruç tutacaklar için öneriler Shanex11
<b>Yaş</b> Yaş : 32
Oruç tutacaklar için öneriler Shanex11
Cinsiyet : Erkek Oruç tutacaklar için öneriler Shanex11
Ruh Halim : Komik
Oruç tutacaklar için öneriler Shanex11
Tuttuğu Takım : FenerBahçeli
Oruç tutacaklar için öneriler Shanex12

Oruç tutacaklar için öneriler Empty
MesajKonu: Oruç tutacaklar için öneriler   Oruç tutacaklar için öneriler I_icon_minitimeCuma Ağus. 13, 2010 1:52 pm


Oruç tutacaklar için öneriler Oruc

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bölümü Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Vedat Göral, ramazanda sıcaklığa bağlı olarak aşırı terlemeyle
su kaybının fazla olduğuna dikkati çekerek, �Oruç tutanlar iftar ve
sahurda mutlaka 2 litre su içmesi gerekiyor� dedi.


Prof. Dr. Vedat Göral, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazanda
çocuk, yaşlı, hamile, kalp ve şeker gibi kronik hastalıkları olanların
oruç tutmalarının sakıncalı olduğunu belirtti. Bu tür rahatsızlıkları
olan kişilerin oruç tutmak için hekime başvurması gerektiğini ifade eden
Prof. Dr. Göral, şöyle konuştu:


�Şeker, epilepsi, alzheimer, kalp hastaları, kanser, migren ve anemik,
tüberküloz, ülser, ve böbrek yetmezliği olanlar ile düzenli ilaç
kullananların oruç tutmaları sakıncalıdır. Bu rahatsızlığı olanların
mutlaka hekiminin izin vermesi durumunda oruç tutmalıdır. Türkiye
genelinde hava sıcaklığı halen yüksek seyretmektedir. Sıcaklığa bağlı
olarak aşırı terlemeyle su kaybı fazladır. Bu nedenle oruçlu olan
kişilerin gün içerisindeki su kaybını iftar ile sahur arasında telafi
etmesi gerekiyor. Oruç tutanların iftar ve sahurda mutlaka 2 litre su
içmesi gerekiyor.�


-
İFTARDA ANA ÖĞÜNÜ 1 SAAT GEÇ YEMEK GEREK-

Oruç tutanların iftarda yediklerine büyük önem vermesi gerektiğini
kaydeden Prof. Dr. Göral, saatlerce boş kalan mideyi ağır yemeklerle
doldurmanın çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini söyledi.


Prof. Dr. Göral, çorba, kahvaltılık ürünler ve salata ile oruç
açıldıktan 1 saat sonra ana öğün yemeğini yemek gerektiğini belirterek,
bunun hem metabolizmayı daha iyi çalıştıracağını hem de ağır yemeklerle
birden yüklenmenin yol açabileceği sağlık sorunlarını engelleyeceğini
kaydetti.


İftardan bir saat sonra tüketilecek ana öğünde etli veya etsiz az yağlı
sebze yemeği ile az miktarda pilav, makarna veya börek yenebileceğini,
bunun yanında yoğurt, ayran veya süt tüketiminin de asla ihmal
edilmemesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Göral, şöyle devam etti:


�İftar yemeği yavaş yavaş ve küçük porsiyonlar halinde yenmelidir. Azar
azar, iyice çiğneyerek ve sık aralıklarla besinler tüketilmeli ve çok
yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatlı besinlerden kaçınmak gereklidir. Gün
boyu aç kalınacağı için yavaş sindirilen, mide ve bağırsak sisteminde
uzun süre kalabilen ve kana geçiş hızı düşük olan esmer tahıl ürünleri
ile sebze, kuru baklagiller ve salata gibi gıdaları tercih etmek iftar
sonrası yaşanabilecek olası rahatsızlıkları engeller. Yemeğin ardından
ise şerbetli hamur tatlıları ve kızartılan tatlılar yerine, sütlaç ve
güllaç gibi hafif sütlü tatlılar veya meyve tüketilmelidir.�


-
SAHURA MUTLAKA KALKILMALI-

Prof. Dr. Göral, oruç tutanların mutlaka sahura kalkması gerektiğini ve
sahurda süt, yoğurt, peynir gibi besinlerin yer aldığı bir kahvaltı
yapmasını ya da çorba, sebze ve kuru baklagillerden oluşan hafif bir
öğün tercih etmesini tavsiye eden Göral, sahur öğününün ağır yemeklerden
oluşması halinde, metabolizmanın hızının gece düşeceği için kilo alma
riskini artacağını vurguladı.


Oruç nedeniyle aç kalma süresi uzun olduğu için metabolizma hızının
düştüğünü, halsizlik ve baş ağrısı görüldüğünü belirten Prof. Dr. Göral,
bu nedenle sahura mutlaka kalkılması gerektiğini sözlerine ekledi.


-
PARKİNSON HASTALARINA ORUÇ UYARISI

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Cenk Akbostancı, tedavide belirtileri ortadan kaldıran ve
beyindeki dopamin eksikliğini gideren ilacı kullanan parkinsonluların
oruç tutmamaları gerektiğini, bu ilacı almayanların ise oruç
tutmalarında sakınca olmadığını bildirdi.


Akbostancı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayı yaklaşırken
çok sayıda hastası tarafından �parkinsonluların oruç tutmasının uygun
olup olmadığı� sorusunun yöneltildiğini söyledi.


Parkinson hastalığının, beyinde sinir hücreleri arasında iletişimi
sağlayan maddelerden birisi olan �dopamin�in bulunmamasından
kaynaklandığını anlatan Akbostancı, bu maddenin hem hareketleri
düzenlediğini hem de ödüllendirilmişlik hissi verdiğini belirtti.


Parkinsonun, katılık, yavaşlık ve titreme gibi belirtilerle kendini
gösterdiğini ifade eden Akbostancı, rahatsızlığın belirtileri arasında
ayrıca depresyon ve sosyal içe çekilme gibi davranışsal bozukluklar da
bulunduğunu kaydetti.


Parkinsonluların bir bölümünün oruç tutmasında sakınca olmadığını ancak
bazı hastaların kesinlikle oruç tutmaması gerektiğini bildiren
Akbostancı, şunlara dikkati çekti:


�Tedavide belirtileri ortadan kaldıran, dopamin eksikliğini gideren
�levodopa� isimli etken maddeyi içeren ilaç alanlar oruç tutmamalıdır.
Semptomatik etkisi 3-4 saat sürdüğü için ihtiyaç olan günlük doz 4
farklı zaman diliminde alınmalıdır. Gerekli dozun tek seferde ya da 4
kezden daha az sıklıkla alınması halinde, hastalık hem daha hızlı
ilerler, hem de yan etkileri daha sık ortaya çıkar.�


Akbostancı, �bu ilacı kullanmayan parkinsonluların ise oruç tutmalarında bir sakınca olmadığını� belirtti.


�İFTAR
YEMEĞİ KALP ATIŞLARINI HIZLANDIRIYOR. BU NEDENLE İFTARDAN HEMEN SONRA
İÇİLEN SİGARA KALP KRİZİ VE DAMAR TIKANIKLIĞI RİSKİNİ 10 KAT ARTIRIYOR�


Sigarayla Savaşanlar Vakfı Kurucu Başkanı Ubeyd Korbey, iftar yemeğinin
kalp atışlarını hızlandırdığını, bu nedenle iftardan hemen sonra içilen
sigaranın kalp krizi ve damar tıkanıklığı riskini yaklaşık 10 kat
artırdığını söyledi.


Korbey, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sigaranın insan sağlığına
zararlarını anlatabilmek için yoğun çaba sarf ettiklerini belirtti.


Bu konuda yapılan çalışmalara rağmen sigara içiminin her geçen yıl
arttığını ifade eden Korbey, �Türkiye�de yılda yaklaşık 115 bin, dünyada
ise 5 milyon kişi sigaradan ölüyor. Yani elimizdeki rakamlara göre
dünyada her 6 saniyede bir kişi sigaradan ölüyor. Türkiye�de ölenlerin
12-13 bini ise pasif içici� dedi.


Tiryakiler dikkate alındığında Türkiye�de yaklaşık 23 milyon kişinin sigara kullandığını bildiren Korbey, şunları kaydetti:


�Ramazan ayında sigara içimine dikkat etmek lazım. Sigara, ramazan
ayında diğer dönemlere oranla daha fazla risk oluşturuyor. Gün boyunca
kişi aç kalıyor. İftar yemeği kalp atışlarını hızlandırıyor. Bu nedenle
kanın dolaşımının rahat olması lazım. Kan dolaşımının hızlanma süreci
içinde sigara kana karışırsa kan koyulaşır. Damarlar üzerinde büyük
baskı oluşturuyor. Tiryakiler yemekten sonra yoğun şekilde içiyor.
İftardan hemen sonra içilen sigara, kalp krizi ve damar tıkanıklığı
riskini yaklaşık 10 kat artırıyor. �


İftarda birbiri ardına içilen sigaranın kanın oksijen taşıma yeteneğini
azalttığını ve bunun vücuda ciddi zararlarının olduğunu belirten Korbey,
sözlerine şöyle devam etti:


�İftarla birlikte ya da hemen sonra ardı ardına içilen sigara sadece
kalp krizi riskini değil, beyin kanaması, damar tıkanıklığı ve felç olma
riskini de 10 kat arttırıyor. Sigara tiryakisinin bu dönemde oldukça
dikkatli olması gerekiyor. Sigara mutlaka içilmesi gerekiyorsa yemek
bitiminden sonra 15-20 dakika, vücudun yemekten kaynaklanan yükünün
hafiflemesi beklenmelidir. Oruçlu insanın sigarayı bırakması çok kolay,
sadece biraz çaba gerekiyor. Ülkemizde her yıl 20 bin civarında akciğer
kanseri vakası ortaya çıkıyor. Bunların yüzde 97′si sigaradan
kaynaklanıyor. Sigara kaynaklı akciğer kanserlerinin yaklaşık yüzde 10′u
ise pasif içiciler.�


Yürürlüğe giren sigara yasağıyla birlikte 2010 yılında sigaradan
ölenlerin sayısının yaklaşık 15 bin azalacağını tahmin ettiklerini
vurgulayan Korbey, �Yasanın yürürlüğe girmesiyle sigara dumanından
kurtulanların çoğu ise pasif içiciler� diye konuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Oruç tutacaklar için öneriler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Windows 7 kuranlar için öneriler
» RAMAZAN' da Oruç Tutmuyormusun? Ateş Seni Çağırıyoo!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Adım Adım Sağlık :: Sağlık Bölümü-
Buraya geçin: