hsn25
Uyarı Seviyesi : Kayıt tarihi : 11/08/10 Mesaj Sayısı : 460 Nerden : istanbul Yaş : 33 Cinsiyet : Ruh Halim : Tuttuğu Takım :
| Konu: Inanmayanlar da haklıydılar Cuma Ağus. 13, 2010 11:04 am | |
| Mustafa Kemal realist bir liderdi. Lekelemelerin politika kadrosunu nasıl daraltacağını ve kendisini bir avuç partizan takımı elinde bırakacağını düşünerek, açıkça bir suç işlemiş olanlar dışında yalnız kişisel değerlere saygı gösterdi. Sicil yoklamalarına rağbet etmedi. Bir gün bana: - Kuva-yı Milliye'ye inanmayanlar da inananlar kadar haklı idiler, demişti.
Falih Rıfkı ATAY
Kaynak: Falif Rıfkı Atay - Mustafa Kemal, Mütareke Defteri, 1955
TÜRK ORDULARI BAŞKUMANDANIYIM
Afyonkarahisar'ın hatlarının çözülmesi sonunda birkaç Yunanlı tutsak, geceleyin Mustafa Kemal'in çadırına getirilmişti. Bunlardan birisi, Muzaffer Generalin doğup büyümüş olduğu Selanik'ten gelmişti. Yüz, kendisine yabancı gelmediğinden ve üniformasında da hiçbir bellilik görmediğinden kim olduklarını ve rütbelerini sormaya başlamıştı. - Binbaşı mısınız? - Hayır. - Albay mı? - Hayır. - Korgeneral mi? - Hayır. - Peki nesiniz? - Ben Mareşal ve Türk Orduları Başkomutanıyım! Şaşkınlıktan ağzı açık kalan Yunanlı kekeledi: - Bir başkomutanın savaş hattına bu kadar yakın yerlerde dolaşması işitilmiş değil de!..
General SHERRIL
Kaynak: General Sherril - ****** Nezdinde Bir Yıl Elçilik, 1935
İZMİR SUİKASTI
İzmir'de hazırlanan o alçakça suikastın sonuçsuz kalmasından sonra bir gün bize şu olayı anlatmıştı: - "Ziya Hurşit'in beni öldürmeye memur ettiği iki zavallı vardı. Sorguları yapıldıktan sonra bunların birisini yanıma çağırdım. Odada kimse yoktu. Kendisine sordum: - Sen Mustafa Kemal'i öldürecekmişsin, öyle mi? - Evet, dedi. Ben yine sordum: - Mustafa Kemal ne yapmıştı ki onu öldürecektin? - Fena bir adammış o. Memlekete çok fenalık yapmış. Sonra bize onu öldürmek için para da vereceklerdi. - Sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun? - Hayır. - O halde tanımadığın bir adamı nasıl öldürecektin? - Geçerken işaret edecekler, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi. Biz de öldürecektik. O zaman cebimdeki tabancayı çıkararak kendisine uzattım: - Mustafa Kemal benim, haydi al eline tabancayı, öldür, dedim.
Herif benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi oldu. Bir süre şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan sonra diz üstü kapanarak hüngür hüngür ağlamaya başladı.
Yahya Galip KARGI
Kaynak: Yücel Dergisi, 1948
| |
|