Tarihin bilinen en eski dönemlerinden beri insanlar kutsal, gizemli ya da olağanüstü güçleri olduğuna inanılan efsanevi kayıpları arıyor.
_____________________________________
Nuh'un Gemisi'nin bulunduğu iddiası dünya kamuoyunda yankı yaratırken, insanoğlunun en fazla merak ettiği diğer kayıpların başında Atlantis uygarlığı, Kutsal Kase, Kayıp Mu Adası ve Hazreti Musa'nın sandığı geliyor.
___________________________________________
Kayıplar arasında en fazla merak uyandıranların başında gelen Nuh'un Gemisi'nin Türk ve Çinli araştırmacılar tarafından Ağrı Dağı'nın 4000 metresinde bulunduğunun iddia edilmesinin ardından gözler asırlardır aranan ve merak edilen diğer kayıplara çevrildi.
_________________________________________
AĞRI DAĞI'NDA OLDUĞUNA İNANLAR DAHA FAZLAYDI
Nuh'un Gemisi'nin Ağrı Dağı'nda olduğa inananların sayısı diğer ihtimallere inanların sayısında her zaman fazla oldu.
Resmi kayıtlara göre, Nuh'un Gemisi'ni aramak üzere 20 Ağustos 1829'da Ağrı Dağı'nın zirvesine ulaşan ilk araştırmacı Alman bilim adamı Frederic Parrot oldu.
Parrot, Nuh'un Gemisi'nin Ağrı Dağı'nda bulunduğunu öne sürerek biri Rus, 6'sı Alman 7 arkadaşı ile zirveye ulaştıktan sonra dönüşte, gemiyi bulamadığını ama izlerine rastladığını iddia etmişti.
________________________________________
ATLANTİS- AKDENİZ'DE OLDUĞU İDDİA EDİLMİŞTİ
Sular altında kaldığı söylenen efsanevi ada Atlantis de insanoğlunun en fazla merak ettiği ve bulunması için araştırmacıların çalışma yaptığı en kayıplardan biri.
İspanya'nın güney sahilleri, Girit Adası yakınları, Konya, Kıbrıs ile Suriye arasında Akdeniz'in derinleri gibi birçok değişik bölgede olduğu ileri sürülen medeniyetin izlerini bulmak için her dönem çeşitli çalışmalar yapıldı.
Birçok insanın varlığına inandığı Atlantis'ten ilk bahseden ise ünlü düşünür Eflatun.
Kaynak olarak Atinalı Solon'u gösteren Eflatun'a göre Atlantis, Cebelitarık Boğazı'nın batısında, Libya'dan daha büyük bir ülke.
Eflatun'dan günümüze kadar gelen bilgilere göre, Batı Avrupa ile Libya'yı ezip geçen Atlantis orduları, Atinalıların gösterdiği direnç karşısında gerilemek zorunda kalır ve şiddetli bir deprem sonunda da MÖ 9500'de, bir gece içinde sular altında kalır.
__________________________________________________
KUTSAL KASE- ANTAKYA'DA OLDUĞU İDDİA EDİLİYOR
Dan Brown'ın ''Da Vinci Şifresi'' kitabıyla gündeme gelen ve efsaneye göre, Hz. İsa'nın, Yahudi ve Romalıların oluşturduğu askeri bir güç tarafından yakalanıp çarmıha gerilerek idam edilmesinden önce havarileri ile yediği son akşam yemeğinde kullandığı veya çarmıha geriliş esnasında Arimatealı Yusuf'un İsa'dan akan kanı doldurduğu bir kasenin varlığına inanlar da çoğunlukta.
Vatikan'ın varlığını her zaman yalanladığı ''Kutsal Kase'' özellikle Hristiyan araştırmacıların ve hazine avcılarının geçmişte olduğu gibi günümüzde de büyük ilgisini çekiyor.
Antakya'da olduğu yönünde iddiaların ortaya atıldığı Kutsal Kase'nin İstanbul'daki Çemberlitaş'ın altında bile olabileceği ileri sürülmüştü
___________________________________________
KAYIP KITA MU
İzlerine tarih içinde pek çok uygarlıkta rastlandığı ifade edilen batık Mu kıtası, insanoğlunun en büyük kayıp meraklarından birisini oluşturuyor.
19. Yüzyılda İngiliz araştırmacı James Churchward kayıp kıta için Orta Amerika'da çeşitli araştırmalar yaparak, konuyla ilgili eserler kaleme aldı.
Birçok bilim insanının Mu uygarlığının varlığına kuşkuyla yaklaşmasına rağmen, battığı öne sürülen Mu kıtasının, ******'ün bile ilgisini çektiği biliniyor.
******'ün, Churchward'ın Mu kıtasıyla ilgili eserlerini Türkçe'ye çevirtmesi ve Tahsin Bey'i araştırma yapmak üzere Meksika'ya büyükelçi ataması, kayıp kıta Mu'nun Türklerin kökeni açısından da önemli olabileceği düşüncesinden kaynaklanmıştı.
________________________________________
HAZRETİ MUSA'NIN SANDIĞI- ANTAKYA'DA OLDUĞU İDDİASI VAR
Ahit Sandığı veya Tabut-u Sakine olarak adlandırılan Hazreti Musa'nın sandığı da en önemli kayıplar arasında. Hazreti Musa'nın kutsal kitap Tevrat'ı çoğaltarak 12 kabilesine dağıttığının, aslını ise yaptırdığı bir sandıkta korumaya aldığı çeşitli kaynaklarda yer alıyor.
Hazreti Musa'nın çeşitli eşyalarının da bulunduğu söylenen sandık, Kudüs'teki mabette koruma altına aldığı ve MÖ 586 Babil orduları tarafından istila edilen Kudüs'teki mabetin yağmalanması sonrası sandığı kaybolduğuna inanılıyor.
Hazreti Musa'nın sandığının yeraltı mağaralarında saklandığı yönünde bazı görüşler bulunurken, sandığın nerede olduğu ya da akıbeti konusunda somut bir bilgi bulunmamakta.
Sandığın, Antakya'da bir mağarada saklandığı da ileri sürülüyor.